ISBN |
---|
978-977-85813-5-5 |
Yazar |
Prof. Antony Black |
İnceleme ve Giriş |
Fadi Al-Zaarti |
Tercüme |
Menna Al-Talawi, Selsabil Muhammed |
Baskı Sayısı |
1. Basım (2024) |
Dil |
Arapça |
Siyasal İslam düşüncesi çalışmaları alanında oluşturulan İslamî yazılar, özellikle Arapça harici çalışmalarda yeterince ilgi görmemiştir. Bu durum, Avrupa düşüncesinin merkeziliği ve çeşitli entelektüel fikirler üzerindeki hakimiyeti, özellikle de Batı’ya tarihsel olarak meydan okuyan Müslümanlardan gelen fikirler ışığında, dikkate değerdir.
Bu kitap, siyasal İslam düşüncesinin dağınık yönlerini bir araya getirerek, peygamberlik döneminden Hulefâ-yi Râşidîn’e ve günümüze kadar olan İslam dönemi boyunca yeniden inşa etmeyi amaçlamaktadır. Yazar, Arapça eserlerin mevcut tercümelerine dayanarak gerek siyaset felsefesi, gerek siyasal fıkıh, gerekse siyasi nasihat (Nasâih el-Muluk) şeklinde yazılmış olsun, siyasal İslam düşüncesinin gelişiminin izini sürmektedir.
Araştırmacı, entelektüellerin ve ürettikleri fikirlerin izini sürmek, bu fikirleri anlamaya ve sınıflandırmaya çalışmak ve her birinin alana katkılarını tespit etmek için büyük bir çaba sarf etmiştir. İslamî çevrede gelişen çok sayıda siyasi fikri gözlemleyen araştırmacı; bizleri Asya, Afrika, Anadolu, İran ve Endülüs’te geniş bir tarihi yolculuğa çıkarıyor. Müslüman alimlere ışık tutan yazar, her bir alimin kendi coğrafi çevreleri ve siyasi gerçeklikle nasıl etkileşime girerek çeşitli siyasi fikirler ürettiğini bizlere gösteriyor.
Araştırmacı, kitabında birçok siyasî fikir ve kavramın oluşmasında İslam’ın rolünü vurgulamaktadır. Bu siyasi fikirler ve kavramlar Peygamberlik döneminde devletin kuruluşu ile başlayıp ardından Hulefâ-yi Râşidîn döneminde devam etmiş; Pers, Hint ve Türk topraklarından Endülüs’e uzanan İslamî yönetime tabi olan çeşitli halklardan ve etnik gruplardan yararlanarak genişlemiştir. Bütün bu halkların ve etnik grupların, siyasal İslam düşüncesinin ortaya çıkışında ve İslam’ın ortaya çıktığı ve devlet kurduğu her çevre ve bölgede üretilen fikirler mahiyetinde önemli etkileri olmuştur.
Kuşkusuz, Müslüman düşünürler, alimler, fıkıhçılar ve onların siyasal alandaki üretimlerine dair geniş bir inceleme içeren bu kitap; insanlık tarihinin mevcut aşamasından önce başlayıp modern çağa kadar devam eden bir süreç olan küresel siyasal düşünce alanında siyasal İslamî üretimin öneminin altını çizmektedir. Her bir devletin ve alimin katkıları, siyasal düşüncenin yörüngesinde kalıcı bir etki bırakmış ve sonuçta iyi tanımlanmış ilkelere sahip modern devletlerin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Bu ilkeler, insanlığın mükemmellik arayışına, refahına ve çağdaş dünyadaki emellerine ulaşmasına hizmet etmeye adanmıştır.
Bu kitap gerek İslamî gerek genel olarak hümanist olsun, siyasal düşünce alanındaki araştırma ortamına önemli katkılar sunmaktadır. İnsanların yaşamları, geçim kaynakları ve hizmetini tesis eden devletin teorik anlayışını oluşturmada, insanlığa hizmet eden düşünürlerin uzun yolculuğunda çok önemli bir bağlantı oluşturmaktadır. Müslümanlar tarihinde devletin karşı karşıya kaldığı sayısız soruna rağmen, Müslümanların siyasal alana katkıları -teorik düzeyde dahi olsa- iyi yönetişim ilkelerinin tesis edilmesi için çeşitli yollar açmıştır. Ancak bu ilkelerin uygulanması karmaşık siyasi gerçekler nedeniyle zorlayıcı olmuştur. Müslüman devlet, tarihi boyunca önemli iç ve dış zorluklarla mücadele etmiş, modern çağda tasavvur edildiği gibi devletin ulusal, siyasi ve yönetim düzeylerinde gelişimini ve etkinliğini engellemiştir.
Tüm bu zorluklara rağmen Müslüman alim ve düşünürler, iyi yönetişimin temelini oluşturan çok sayıda yazılı eser, mesaj ve düşünce bırakmışlardır. Bu katkılar insanların düşüncelerinin gelişmesinde ve çeşitli yönlerde güçlenmesinde rol oynamış, insanlığı bugünkü durumuna getirmiştir. Kitap, bu fikirlerin kökenlerinin izini titizlikle sürmekte ve özelliklerine övgüye değer bir şekilde ışık tutmaktadır.
Yorum Yap